
mermer bir bankonun üzerinde, pamuklar koyulmadan – yumuşaklığı unutmasın tenim diye – önce; çenemin tülbentle bağlanmasından az önce, ben de, kendi rosebud’ımı söyleyeceğim elbette: filmi biliyorsunuz, şaşırmayacaksınız o yüzden ağzımdan çıkan son cümleye...
Ben bilmiyorum filmi????????
YanıtlaSilİlk etapta grileştim fena halde,pamuk falan bozdu beni,kışa dönmüş Taylan'ım dedim ama alt yazıları okuyunca bir kez daha şapka çıkarttım anlatıma.
YanıtlaSilBüyüksün.
Umarım giderken ismini sayıkladığın bir nesne yerine bir insan olur.
seni de yazdıklarını da seviyorum.
YanıtlaSilTam benim o anlattığım hastam kaybedildiğinde (23.37) eklemişsin bunu.. Sabahında okuyunca zamansız yaşamanın sarsıntısıyla ölümü; -Ölmeden sonuçlanabilecek hastalıklardaki her ölümde ölürüm ben hastamla beraber..Benim de bir yerlerime pamuk girer hem beynime hem..., girmelidir de; sorgulamalıyımdır seyrin her salisesini, çenem bağlanır konuşmak zor gelir sorgulamadan söylenecekleri dilim bile söylemez çünkü..- ölüm nedir unuttuğunu düşünüp ''Koptum ben'' demiştim. Özür diliyorum. Bir de ricam var; dost-arkadaş kırması ricası: Rosebud'ın her ne ise ölümü bekleme be Taylancım..
YanıtlaSil