Pazartesi, Şubat 22, 2010

anımsamalar: hayal kurma dersleri


aslında, böyle olacağını hiç düşünmemiştim: gerçekten hayal kurmayı yitirebileceğimi hiç ama hiç düşünmemiştim. eskiden kurduğum hayallerin, güneşli bir bahar günü yağmur sonrası toprak kokusunun yarattığı bir tesir gibi bir tesiri vardı üzerimde: bunun nedeni, gerçekleşebileceklerini düşünmemdi.
şimdi, hayal kurma biçimimin bile değiştiğini, belirgin bir üslup farklılığı olduğunu görüyorum. en büyük değişiklik, artık kurduğum hayallere inanmamam. kendimi hayal kurarken yakaladığım zamanlarda, bu hayallerin gerçekleşme ihtimali olmayan kurmaca yapılar olduğunu biliyorum. hayal kurmayı bir tür meditasyon ya da hayatın yorgunluğunu unutmak için bir gevşeme metodu olarak ele alıyorum. yatmadan önce uyku haplarını alan menopozunu çeyrek geçmiş kadınlardan pek farkım yok bir bakıma. kafamın içindeki uğultuyu dindirebilmek için iki draje almam gerekiyor.
uğultuyu dindirmenin en önemli yollarından biri de, alkol bulutlarıyla çevrelenmiş bir sosyallik yaratmak. belki de amacım bir esriklik hali içinde, eskisi gibi hayal kurmayı hatırlayabilmek: hayal meyal hatırlamaya çalışmak.
beynimle değil, kalbimle hayal kurmayı hatırlamak…

* fotoğrafı kopenhag'da çektim, üzerinde biraz oynadım...

8 yorum:

  1. büyüyorsun...

    büyüdükçe daha az hayal kurduğumu farkediyorum ben...

    "yaşlanmak" demeyi halen reddeden, tugba

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Ortak bir durum bu bence.Yine de denemek lazım.Ummak lazım hayallerden bie şeylerhayal kurarak ruha antreman yaptırmak lazım.Bakarsın birdenbire gerçekleşirler.

    YanıtlaSil
  4. hayallerimizin içine sadece bizi kendimizi koymayı başarabilsek daha mutlu sonuçlar alabiliriz. farkında olmadan başkalarını da dahil ettiğimiz hayaller yada bir başkalarıyla mutluluğumuzu pekiştirdiğimiz hayaller genellikle umdduğumuz gibi olmadığından hayal kurmak mutlu olmaktan korkuyoruz sonu kuvvet ve muhtemel hüsran oluyo. çünkü 2. bir biz yok bizi biz gibi anlayıp düşünebilen 2. biri yok...

    YanıtlaSil
  5. kesinlikle katiliyorum bence insan mutlu olamayinca hayal de kuramiyor inan eskiden sirf hayal kurmak icin erkenden yatardim(herseyin yetersiz gelme durumu var bu aralar ben de cok hastalikli ama bu aralar böyle:))o kadar uzun süreli hayaller kurardim ki simdi yarini bile hayal edemiyorum üzerime garip bir ölüm hissiyati da cökmüs durumda,alkol bulutlu sosyallik olayina gelince ben onu atlatabildim uzun sürdü ama alkol olmayan randevu bicimleri sacma gelirdi ve pek istirak etmezdim:))sanirim insanlardan esas anlamda bunaliyordum onlar geyik yaprken ben de iciyordum yani bir dayanma hali ,artik dayanamadigim insanlarla görüsmeme yetkimi kullanabildigim icin ayik kafayla birlikte olabildigim insanlari tercih ediyorum ve onlarla icmesi de zevkli oluyor:))sabah kahvaltilari,kahve sohbetleri vs. daha bir zevk verir oldu ama her zaman kafa arkadaslarimdan olusan bir masayi tercih ederim yawrum:))(bir alkoligin güncesi gibi oldu;)menapoz yerine de antropoz kullansaydin su yazi da daha hos olurdu o adamlarinda cok hos durumda oldugu söylenemez hem sen bir erkeksin taylan'cim:))))

    YanıtlaSil
  6. Ben hiç vazgeçmiyorum oysa hayallerimden...

    YanıtlaSil
  7. hayali bile güzel

    YanıtlaSil
  8. yaşlanıyoruz.
    çok alakasız olacak ama madenle ilgili yazınızı okudum hatta yorumda yazdım o yazıya...ama birde buraya yazayım istedim. ben maden mühendisiyim ve madencilik yapıyorum. bu konuda size yardımcı olabileceğim bir şey varsa her zaman yardım edebilirim. bu konuda benimde katkım olsun isterim.

    YanıtlaSil

İzleyiciler

Hakkımda

Fotoğrafım
Türkiye
"verba volant, scripta manent..."