Pazartesi, Mart 08, 2010

anımsamalar: basılmayacak bir aşk roman(s)ından otobiyografik parçalar

...."kadınlarla olan ilişkim gerçekten de tuhaftı: sürekli etrafımı onlarla çevirmeyi beceriyor ama onlardan bir biçimde uzak duruyordum. çok istesem bile bana ulaşamıyorlardı. başlangıçta bunu gizli bir utangaçlık sanmıştım ama aslında değildi: içmeden - çoğu zaman çok içmeden - karşımdaki kadınları güzel, zeki ya da çekici bul(a)mama gibi bir sorunum vardı. belirli bir seviyeye kadar hoşlanabiliyordum elbette. zaman içinde bu hoşlanmaları aşka dönüştürmeyi becerecek kadar hayal gücü gelişmiş ve aşk budalası bir adamdım...aslında buradaki "aşk budalası" tanımlaması bile kendime gereksiz paye vermek olur. Çünkü, bu aşk budalalığı, yoğunalkolyoğunduygusallık etkisiyle ve genellikle ..m budalalığıyla sonuçlanır; terli uyanılmış sabahlarda yanımdakiler sanki "anlat bakalım, nasıl düştün bu yola" der gibi bakarlardı...

paraya değil, biraz duygu kırıntısına kendini satan orospulara verilen özel bir ad var mı, bilmiyorum..." .....




....."ben işleri karmaşıklaştırmayı hep sevmişimdir.yani, bana bir şeyi basitçe anlat derseniz, anlatamam. konuşmamın ya da yazdığım yazının içinde bitmez tükenmez parantezler açar; bir tür göndermeler imparatorluğu kurar; lafı şatttülarap'tan dolaştırır öyle getiririm. bu gerek yazılı gerek sözlü metinler için kabul edilebilir hatta hoş bir şeydir ki- ben de bunu savunurum.

ama işin acıklı yanı, hayatımı da böyle yaşamamdı...".....

4 yorum:

  1. Lafı şattülaraptan getiren erkek hayali kuruyoruz genellikle -kadınlar olarak- çok cazip gözüküyor şairane konuşan, tasvirler yapan, ayrıntıya giren, yorumlar getiren... erkekler. Yoksa aynı şeyi bin bir farklı şekilde dile getiren bunca şarkı şiir niye var olsundu. Lakin galiba onlara sadece tek akşam tahammül edebiliyoruz. Eh, sürekli konuşan, bir türlü sadete gelmeyen, her şeyi allayan pullayan, binbir dereden suyu getirip içip sonra işemeyi bekleyip anlatan bir erkeğe daha ne kadar tahammül edilebilir ki. Hayat bu, sözlü metin kumkuması değil ki, herkesin işi var gücü var... Casanova kadınları etkilemeyi biliyordu -bazen konuşarak bazen susarak, her koşulda kadınlara ilk bakışta cazip gözüken- fakat ilişkileri hiç uzun sürmüyordu. Sizce tek gecelik ilişkiler yığınını istemektense kadınların kendisine daha fazla tahammül edemeyeceğini bildiği için geliştirdiği bir savunma mekanizması mıydı bu?

    YanıtlaSil
  2. adsız bir önceki yorumunu adınla göndermende sakınca var mı???

    YanıtlaSil
  3. Mükemmel kaleme alınmış,çetin bir özeleştiri.Ama özeleştiri olunca istediğin kadar hoyrat davranabiliyorsun kendine,can yakmıyor,başkası söyleyince haksızlık gibi duruyor değilmi?

    YanıtlaSil
  4. taylan bey sizden mail bekliyorum. mail atarsanız telefonumu verebilirim. böylece size madencilik hakkında yardımcı olabileceğim bir şey varsa yardımcı olabilirim. aycanc2001@gmail.com

    YanıtlaSil

İzleyiciler

Hakkımda

Fotoğrafım
Türkiye
"verba volant, scripta manent..."